27 Şubat 2011 Pazar

Yağ Dokuları Aspirasyonu ( Liposuction, liposhaping, lipoplasty)

Yağ Dokuları Aspirasyonu ( Liposuction, liposhaping, lipoplasty)

Yağ dokuları aspirasyonu (liposuction, liposhaping, lipoplasty, liposculpture) : Tüm bu terimler aslında aynı işlem için kullanılan farklı terimlerdir. Yöntemin ilk uygulanmaya başlandığı dönemden başlayarak gelişmesi ve bu gelişmelerin tanıtılabilmesi amacıyla her gelişime yeni bir isim takılması bu kavram bolluğunu yaratmıştır. Girişim, vücuttaki cilt altı yağ dokularının fazla olan kısımlarının herhangi bir yeri kesmeden, vakumla, yani tıpkı bir elektrik süpürgesi gibi aspirasyonla emilerek vücuttan uzaklaştırılması esasına dayanır. Bu şekilde vücut konturları istenen şekle getirilir. Bu konuda en sık istek kalçalar, bel, göbek, bacak içi ve diz içi bölgelerinin yağ fazlalıkları için gelir. Daha az sayıda olmakla birlikte boyun ve gıdı, kol, omuz, ayak bileği yağlarından yakınmalar da aynı şekilde yok edilebilir. Bu arada hastalara önemle hatırlatılması gereken yöntemin kişi tepeden tırnağa incelten ve zayıflatan mucize bir çözüm olmadığıdır. Başka bir değişle “bir türlü zayıflayamıyorum, siz beni inceltin” diye başvuran hastalarda uygulanamaz. Ancak “kilo alsam da versem de kalçamdaki yağlar ya da göbeğimdeki yağlar gitmiyor” yakınmaları olan kişilerde yani bölgesel yağ dokusu birikimlerinde ideal çözümü sağlar. Yağlanma bölgesinin yanı sıra alınacak yağ miktarı da son şeklin oluşumunda önemlidir. Bir kerede 4-5 kilodan daha fazla yağ alınmasının çeşitli riskleri vardır. İlk anda bu miktar kulağa az gibi gelse de tüm vücuttan değil de 1-2 bölgeden alınıyor olması vücut hatları üzerinde büyük bir değişime neden olur. Bu ameliyatlar konusunda en sık sorulan soru aynı bölgede yeniden yağ oluşup oluşmayacağıdır. Erişkinlikten sonra insan vücudundaki yağ hücresi sayısı değişmez, ancak kilo aldıkça bu hücrelerin çapı artarak yağ depolarının hacmi artar. Kilo verildiğinde ise burun tam tersi olarak yağ hücrelerinin çapı küçülür ve yağ depoları hacmi azalır. Bölgesel yağlanma yakınmaları ile baş vuran hastada yakınma sebebi olan bölüm, örneğin karın, normalde taşıması gereken yağ hücresi sayısının iki katı yağ hücresine sahipse, tüm yaşam boyunca karın bölgesi diğer vücut bölgelerine oranla daha çıkıntılı olacaktır. Kişi kilo alsa da verse de bu gerçek kalıcıdır. Çözüm yağ hücresi fazlasının vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bunun en pratik, iz bırakmayan ve kalıcı yolu da yağ dokularının aspirasyonudur. Ameliyat öncesi hangi bölgede ne kadar fazlalık olduğunu hasta ve doktor birlikte inceledikden sonra yağ alınacak bölgeler yine birlikte çizilir ve işaretlenir. Daha sonra hasta ameliyata alınır ve genellikle bayıltılarak (genel anestezi altında) operasyon yapılır. Küçük bölgeler ise (diz içi, gıdı gibi) lokal anestezi ile düzeltilebilir. İşlem sırasında önce cilt altı yağ hücreleri parçalayan kanamaya engel olan ve ameliyat sonrası ağrısını ortadan kaldıran bir sıvı karışımı enjekte edilir ve kanül adı verilen bir ucu vakum aspiratör cihazına bağlanan, ince bir boru cilt altında gezdirilir. Bu sırada yağ hücreleri koparak cihazın kavanozuna dolmaya başlar. Dokular arzulanan inceliğe geldiğinde cihaz durdurulur. Ameliyat bölgesini şişmesini, çürümesini önleyen ve yara iyileşmesini hızlandıran özel bantlar sarılır ve korse giydirilir. Hasta ameliyat sonrası aynaya baktığında vücut hatlarında herhangi bir değişim görmez. Bunun nedeni ameliyat bölgesinde alınan yağ miktarı ile aynı hacimde ameliyat şişleri ve ödemleri oluşmasıdır. Bu şiş ve ödemlerin dağılması ve şeklin oluşması 6 haftayı bulur. Kadınlara özgü bir ameliyat gibi düşünülse de bel ve göbek bölgesi için çok sayıda erkek hasta da bu yöntemden yararlanmaktadır. Sonuçları kalıcı ve yüz güldürücü olan, dikiş izi, pansuman, serum, kan nakli gibi ameliyat sonrası sıkıntılarına yol açmayan, 18 yaşından büyük herkese uygulanabilen bu yöntem hem dünyada hem de ülkemizde en sık uygulanan estetik ameliyatıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder